Türkiye, 14 Mayıs’ta seçime gitti.
Kesin karar ikinci tura kalsa da asrın felaketinin yaşandığı bölgelerden Cumhur İttifakı’na büyük teveccüh gösterildi.
Ancak bu durum muhalif kesimlerin hoşuna gitmedi.
Öyle ki bazıları, ağza alınmayacak hakaretlerde bulundu.
Soylu, depremzedelere sahip çıktı
Hatta CHP’li Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, otellerde konaklayan depremzedeleri sokağa atmaya çalıştı.
Tüm bu yaşananlara iktidar cephesinden büyük tepki geldi.
Resmi olmayan sonuçlara göre AK Parti İstanbul Milletvekili seçilen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da konuyu, partisinin Kağıthane İlçe Başkanlığı’nda gündeme getirdi.
Partililere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nı ilçede birinci çıkardıkları için teşekkür eden Soylu, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin 2. turuna kalan 11 gün boyunca partililere daha çok çalışmaları çağrısında bulundu.
“Önemli bir cevap vermiştir”
Deprem bölgesindeki vatandaşların seçimlerdeki tercihine ilişkin konuşan Soylu, şunları söyledi:
Deprem bölgesindeki vatandaşlarımız devletimizin ve milletimizin kendisini kucaklamasına önemli bir cevap vermiştir. Kimin kendisiyle sonuna kadar birlikte olabileceğini bir şekilde teyit etmiştir. Pazar günü seçim bitti, pazartesi günü bütün koordinatör vali ve kaymakamlarımız deprem bölgelerinde görevlerine başladılar. Sabahtan itibaren bütün koordinatör valilerimiz, ‘Şu kadar tuvalet temizlendi, bu kadar yemek hazırlanıyor’ diye bilgi veriyor. Biliyorsunuz oralar sıcak bölgeler. Cumhurbaşkanı’mızın talimatıyla 100 bin konteyner kurulmuştu. Onun 20 bininde klima var. Şimdi Bankalar Birliği, Borsa İstanbul ile bir araya gelerek müjdeli bir haber verdi. Prefabriklerin tamamına klima takılacak.
“Seçim hukuku değişmiyor, milli irade değişmiyor”
Muhalefet partilerinin seçimlerden önce, “Bunlar seçimi kaybettiklerinde sonucuna uymayacaklar” şeklinde söylemlerde bulunduğunu dile getiren Soylu, şöyle devam etti:
Bütün dünyaya ve Türkiye’ye Recep Tayyip Erdoğan ve bu millet, demokrasi bayrağını ve hukukun üstünlüğü bayrağını ve milli irade bayrağını sallamıştır. Yıllarca Türkiye’yi demokrasi ve hukukun üstünlüğü bayrağı üzerinden yargılayanlara, bu millet çok güzel bir cevap verdi. Seçim hukuku değişmiyor, milli irade değişmiyor. Aynı zamanda bu ülkede demokrasi de tam anlamıyla beraber işliyor. 1833 yılından itibaren bu topraklarda seçim yapılmaktadır. Bu ülke milli mücadeleyi sürdürürken de, bu ülkede sandık kurulmuş ve seçim yapılmıştır. Bu ülke en zor şartlarda bile seçimi gerçekleştirmiştir. Bugün de çok partili siyasi hayatımızın en güvenilir, en huzurlu ve en güzel seçimi tamamlanmıştır.
“Tayyip Erdoğan’ın yolu doğrudur”
Milletin kendisini beğenmeyenlere karşı demokrasiye ve hukuka sahip çıktığını aktaran Soylu, muhalefet partilerinin seçimler öncesinde, hükümet sistemini değiştirmek için yola çıktığını dile getirdi.
Bakan Soylu, “Seçimin bir diğer sonucu ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başladığı andan itibaren ana muhalefet partisi ve onun koordine ettiği çevre, ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni değiştireceğiz, yerine parlamenter sistemi getireceğiz.’ demişti. Millet 320’nin üzerinde milletvekili vererek, onlara ‘Senin tezini tasvip etmiyorum, Tayyip Erdoğan’ın yolu doğrudur. Milletin açtığı yol doğrudur.’ dedi. Verilen cevabı herkes alıp başının üzerine koymalıdır. Eğer kazansalardı 7 tane başkan yardımcısıyla beraber hayatlarına devam etmek durumundalar. Tabii bunun sayısı artabilir de. Masanın altı var, üstü var.” dedi.
“ABD’den, Avrupa’dan buraya üflenen rüzgarlar…”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
Seçim akşamı iki belediye başkanının ellerine bir kağıt tutuşturdular. Milleti kandırmaya yönelik bir kağıt olduğu apaçık ortada. Demişler ki, ‘Bunları söyleyeceksiniz, şöyle yapacaksınız, böyle edeceksiniz.’. Binlerce avukatınız, on binlerce sandık görevliniz var. İttifakınızın sandık görevlileri var. Hepsi sandığın başında ama sonuç Tayyip Erdoğan yüzde 49,5, Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 44,9. Sonucu değiştiremiyorsunuz. Sonucu milletin iradesi belirliyor. Sonucu, ABD’den, Avrupa’dan buraya üflenen rüzgarlar değil, milletin iradesi belirliyor. Türkiye demokratik olgunluğun en yüksek noktada gerçekleştiği bir seçim ortaya koymuştur.