TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Meclis’e sunulan ‘2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne ilişkin açıklamada bulundu.
Ek bütçeye neden ihtiyaç duyulduğunu ve ekonomiye nasıl yansıyacağını anlatan Yılmaz, AK Parti iktidarlarında ek bütçenin en son 2004 yılında geldiğini hatırlatarak, “Dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeler sonucunda makro ekonomik gelişmeler farklılık arz etti. Büyüme hızımız çift haneli oldu, enflasyonda artışlar oldu, dış ticaretimizde çok ciddi bir hacim genişlemesi oldu. Turizmde genişleme oldu. Bütün bunların neticesinde nominal milli gelirimiz ve diğer büyüklüklerimizde ciddi bir farklılaşma meydana geldi. Bütçe gelirlerimiz, tahminlerin çok ötesinde artmış oldu. En son Gelir İdaresi Başkanlığı’mızca Hazine ve Maliye Bakanlığı’mızca yapılan tahminlere göre, bu sene kamu olarak 1 trilyon 80 milyar mertebesinde ilave gelir bekliyoruz. Bu artan maliyetler ve sosyal birtakım ihtiyaçlar neticesinde harcamalarımız tarafında da artış ihtiyaçları ortaya çıktı. Tahminimizin üstünde artan bu gelirimizi, toplumun ihtiyaç duyduğu alanlarda harcamak üzere ödeneğe dönüştürmek üzere bir ek bütçe yapıyoruz” dedi.
‘ARTAN GELİRİMİZİ EK BÜTÇEYLE TOPLUMA GERİ VERECEĞİZ’
AK Parti’li Yılmaz, temmuz ayında gerçekleşecek enflasyona dikkat çekerek, “Kamu personelinin ve emeklilerin özlük hakları var. Temmuz ayında gerçekleşecek enflasyon dikkate alınarak memurlarımıza, kamu çalışanlarımıza bir artış verilecek. Aynı şekilde buna paralel olarak işçilerle ilgili adımlar atılacak. Bunların bütçeye getireceği bir yük söz konusu. Bunlar ek bütçe içinde ödeneğe dönüştürülmüş olacak. Yapılacak bu ilave artışlar, bütçede önemli bir kalem olarak yer tutacak. Üretimi desteklemeye dönük harcamalar artacak. Nedir bunlar? Tarım desteklerimiz, kamu yatırımlarımız, bunlarda belli artışlar sağlanıyor, ek bütçeyle ilave ödenekler sağlanıyor. Kamunun alım yaptığı hususlar var. Enerji kullanıyor, girdiler kullanıyor. Buradaki artışları da yine karşılayacak ödenekler konulacak bütçeye. Sosyal adaleti sağlayıcı, yatırımı ve üretimi destekleyici mahiyette ilave harcamalar yapılacak. Artan gelirimizi ek bütçeyle topluma geri vereceğiz. Burada bütçe açığını artırmıyoruz” diye konuştu.
‘BORÇLANARAK HARCAMA SÖZ KONUSU DEĞİL’
Yasal çerçeve gereği bütçedeki her ödeneğin karşılığını gelir olarak yazmak durumunda olduklarını kaydeden Yılmaz, “Burada 1 trilyon 80 milyarı aşkın bir gelir tahminiz var, aynı şekilde de bir gider tahminimiz var. Ek bütçede gelir ve gider birbirini eşitleyecek. İlave açık doğmamış olacak. Milli gelirimizin de bu dönemde arttığını düşündüğünüz zaman, milli gelire oranla bütçe açığımız biraz gerilemiş olacak. Bütçe açığını artırmıyoruz. Tam aksine milli gelire oran olarak bütçe açığında bir düşüş öngörüyoruz” dedi.
Cevdet Yılmaz, ek bütçenin Meclis’e sunulmasıyla ilgili toplumda yanlış algılar oluştuğuna dikkat çekerek, “Borçlanarak bir harcama söz konusu değil. Burada tam aksine mevcut ekonomik gelişmeler çerçevesinde; kamu tahminlerimizin oldukça üstünde bir gelir sağlayacak. Bu geliri de enflasyon nedeniyle sıkıntı yaşayan, satın alma gücü düşen kesimlerin ücret artışlarında kullanacağız. Sosyal yardımları artıracağız. Sosyal destekleri ek bütçeyle artırmış olacağız. Bu kaynaklar yeniden topluma dönmüş olacak. Ek bütçemizle bunlara destek vermiş olacak. Ne kadar ödenek koyduysak, karşılığında da gelir yazacağız. Artan gelirlerimizi bir anlamda; sosyal harcamalar, üretim harcamaları, kamu personelimizin özlük hakları ve emeklilerimizin özlük haklarını iyileştirmek için kullanacağız” diye konuştu.
AK Parti’li Yılmaz, muhalefet partilerinin ek bütçeye yönelik eleştirileriyle ilgili de “Eleştirilere katılmıyorum. Reel ekonomimiz oldukça canlı. Büyüyen artan gelirimizi toplama geri veriyoruz. Bu ek bütçe kesinlikle olumsuz karşılanmamalı” dedi.