Ankara’nın Beypazarı ilçesine bağlı Akşamoldu Mahallesi’nde 10 yıldır besicilik yapan Abdullah Özyetiş, gençlik yıllarından itibaren ilgi duyduğu klasik otomobilleri hurda olarak satın alıp ahırda hayvanlarının arasında restore ediyor. 6 yıl önce satın aldığı 1955 model Ford Fairlane Club Sedan otomobili kaportasından boyasına, elektrik aksamından kapı kilitlerine, döşemelerinden motor parçalarına kadar yenileyen Özyetiş, ardından ruhsat alarak trafiğe çıkardı.
1980’li yıllardan bu yana klasik otomobillere bindiğini belirten Özyetiş, “Hep bu arabalarla büyüdüğümüz ve ehliyeti bu araçlarla aldığımız ve bunlara karşı da yoğun bir ilgimiz olduğu için, hala hayatımızda vazgeçilmez bir tutku. Bindiğimiz arabalar genelde tek kapı, 8 silindir ve zamanın gözde araçları. Hulusi Kentmen neye binmişse, Serdar Gökhan neye binmişse, Cüneyt Arkın neye binmişse biz de onlara biniyoruz ve bundan da keyif alıyoruz” dedi.
‘ARAÇLARI ÇOCUKLARIMA BIRAKACAĞIM’
Hayvanların bakımından arta kalan zamanda klasik araçlarla ilgilendiğini ve araçların tamamını kendi çabalarıyla restore ettiğini belirten Özyetiş, şunları söyledi:
“Bu araçların dizaynını çok iyi bilmek lazım. Bu aracı A’dan Z’ye bir günde söküp 3 günde tekrardan toplayabiliyorum. Cıvatasından puluna kadar bunun her şeyini ezberlemiş, her sırrına vakıf olmuşuz. Bu aracı ustaya götürmeye çekiniyoruz zaten. Bir başka kimsenin elinin değmesine katlanamıyoruz. İlk aldığımızda sadece iskeleti olan arabanın dizaynı 2 senede bitti, tamamen cıvatasından puluna, elektriğinden döşemesine bütün orijinal görünüme kavuşması ise 6 yılı buldu. Bu tutku bize gençliğimizde bulaştı, o zamandan bu zamana kadar bu araçların kaynağını, elektriğini, motor aksamını öğrendik. Şimdiye kadar bu aracı satmayı hiç düşünmedim. 60 bin dolar civarı edeceğini düşünüyorum. Şu anda 1955 model bir hurda araç daha var, Türkiye’de eşi benzeri yok. Onu da yapıp bu araçları 2 çocuğuma bırakmayı düşünüyorum.” (DHA)