Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in açıklamaları şu şekilde:
2018 yılında biz bu bölgelerde potansiyel olduğunu görmüştük. Biliyorsun o bölgelerde çok şehidimiz olmuştu. Bu bölgelerde maalesef arama faaliyet yapamamıştık. Sağ olsun jandarmamız o bölgeyi terörden arındırdıktan sonra çalışmalara başladık. Jeologlarımız var. Güneydoğu Anadolu bölgesinin geçmiş tarihini birlikte değerlendirmelerinin ardından böyle bir potansiyel olacağı gündeme geldi. Oldukça zor coğrafi şartlarda çalışıyor arkadaşlarımız. Yer yer 3 bin kilometrelere varan yükseltilere çalışıyorlar. O kamyonların ve TIR’ların geçeceği yollar hazırlandı. Kulenin dikilmesi, sondaj faaliyetleri zaman tüketen işler. Bir önceki keşif olan Şehit Esma Çevik buraya yakın bölgeydi. Orada günlük 9-10 bin varillik üretim söz konusu.
‘YÜZDE 12’LİK İHTİYACIMIZI KARŞILAYACAK’
Şimdi günlük 100 bin varil üretim kapasitemiz söz konusu. Brüt rezervimiz 1 milyar varil. Bunun üretilebilirliğine bakmak lazım. Üretilibilir miktar yüzde 60. Doğal olarak 600 bin varile gelmiş oluyor. Üretim 180 bin varile çıkacağız. Sırf burası yüzde 12’lik ihtiyacımızı karşılayacak. Ülkemizdeki diğer rafineriler bunu işlemek için hazır. Zaten orada boru hatlarımız var. Oradan gemilere yüklüyoruz iç hatlardan İzmir ya da Kocaeli’ye göndermek üzere işleyebiliriz. Kırıkkale’de de rafinerimiz var, orada da işleyebiliriz. İlave bir tesis yapmayacağız. Türkiye’de 40 milyon varil işleme kapasitesine sahip aktif rafinerilerimiz. Bölgede ham petrolü nakletmeyelim de yerinde daha modern ve kapasiteli rafineri inşa ederseniz işlenmiş ürüne kavuşursunuz.
AK Parti hükümetleri seçime endeksli hiçbir çalışma yapmadı. Başlattığımız belli süreçler var. Bir ürün çıkarttığınızda bir aya bir yıla denk gelir. Karadeniz doğalgazı için de bunu söylediler. O zaman biz de ‘Cumhuriyetimizin 100. yılına yetiştirmeye çalışacağız’ dedik. Bizim bir gün bile beklemeye tahammülümüz yok. Enerjide bağımsızlığa giden yolda hem Petrol hem de gaz tarafında tüm imkanlarımızı kullanıyoruz. Arkadaşlarımız yüksek performansla çalışıyor. Bu işler nasip işi. Bir yerde adanmış ekibimizin elde ettiğimiz başarı olarak bakmak lazım. Bu süreçlere girerken başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere de bu süreçlerde önüne getirdiğimiz her projeye her teknolojiye sahip çıkmıştır. Yön verince, motive edince başarı arkasından geliyor.
“VERGİLENDİRMEDEKİ DEĞİŞİKLİKLERLE YERLİ PETROLDEN ELDE ETTİĞİMİZ MALİ FAYDAYI KULLANICILARA YANSITABİLİRİZ”
Biz farklı rezervuarlar buluyoruz. İlk Sakarya gaz sahasında Tuna 1 kuyusuyla bulduk. Sonra Amasra ardından Çaycuma’da bulduk. Orada şimdi yeni sahalarda yeni keşifler olabilir. Petrolde de benzer yapılar konular söz konusu. Şehit Esma Çevik ile şehit Aybüke yakın yerler, 5 -10 kilometre kadar. Gabar’dan birazdan güneye ineceğiz, o bölgede ne var ne yok tarayacağız. Doğalgazda BOTAŞ yüzde 100 devlete ait. Şehirlerde kullanılan konut gazının tedarikçisi BOTAŞ. Dolayısıyla fiyat takibi regülasyonu BOTAŞ’ın elinde. Burada fiyat yönetimi çok daha kolay. Petrol tarafında ise tamamı özel sektör. Aslında dağıtıcılar ve rafineriler. Dağıtıcılar işlenmiş ürünü ithal edebilir. Orası tamamen yüzde 100 özel sektörün elinde. Şu anda üretilen miktar yüzde 10, bunu da koyduğumuzda yüzde 20 olduğunu düşünün. Doğalgazda konutlara 35 yıl yetecek demiştik. Burada şu olabilir. Bazı kesimlere, sektörlere daha ucuz akaryakıt veriyoruz dediğinizde, herkes ucuz akaryakıtın peşinde olur. Burada muhtemel önümüzdeki dönemde gündeme gelecek husus vergilendirmedeki değişikliklerle yerli petrolden elde ettiğimiz mali faydayı kullanıcılara yansıtabiliriz. Bu da netice itibariyle pompaya yansır.
Geçmişte çiftçiye de zaman zaman hükümetler ucuz motorin sağlamışlardı. Daha sonra ürün desteğine geçildiği için netice itibariyle o motorini çiftçimiz tarlasında kullanıyor. Mısır, arpa, buğday elde ediyor. Siz nihai ürüne destek verdiğinizde oluşan maliyetlere destek vermiş olursunuz. Yönetilebilir, kontrol edilebilir alanda olması lazım. Tarım Bakanlığı geçmişte bunu denemişti. Artık ürüne doğrudan destek vermek suretiyle girdi maliyetlerin tamamına destek anlamına getirdik.