CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrası CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin son açıklamaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Öztrak, konuşmasında şunları kaydetti:
“Erdoğan ağustos ayında; faizde düşüşe geçeceklerini, böylece enflasyonun da düşeceğini söyledi. Eylülde Merkez Bankası’nın tabelaya yazdığı faizi talimatla indirmeye başladı. Bu akıl ve bilimden mahrum politikalar sonucunda, vatandaşın bankada kredi çekerken muhatap olduğu piyasa faizi, devletin borçlanırken muhatap olduğu tahvil faizi hızla arttı. Devletin geçen yıl eylül ayından sonra ödediği faiz, önceki sekiz ayda ödediğine göre yüzde 22 arttı, 156 milyar 661 milyon lira oldu. Borçlanma maliyetlerimizin önemli bir unsuru olan, ekonomiye duyulan güveni gösteren, kredi temerrüt risk primi 800 puanın üstüne fırladı. Dünyada kendi ligimizde rekor kırdık. Aynı dönemde paramız, dünyada en fazla değer yitiren paralardan biri oldu.
Bugün Erdoğan çıkmış, ‘geçim zorluğu arttı, refah azaldı ama olsun siz bardağın dolu tarafına bakın’ diye akıl veriyor. Şürekası da kendisini aratmıyor. ‘Millet açlıkla boğuşuyor’ dediğimizde, şürekadan biri çıkıyor, ‘aç kalmak sünnettir’ diyor. Millet için aç kalmak sünnet, saray şürekaları için zencefilli somonlu suşiler, kornişona sarılı dana rozbifler, bunları mide de yumuşatmak için liçi meyvesi eşliğinde efululiler, chia tohumu eşliğinde ejder meyveli smoothiler farz. ‘Milleti kuru ekmeğe muhtaç ettiniz’ dediğimizde, bir başka saray şürekası çıkıyor, ‘kuru ekmek buluyorlarsa aç değiller’ diye laf yetiştiriyor. ‘Karpuz dilimle satılır oldu, insaf’ dediğimizde, bu kez AK Parti’nin bir örgüt yöneticisi çıkıyor, ‘almasınlar, bahçelerinde yetiştirsinler’ diyor. En son milletimizi, ucuz şeker kuyruğunda birbirini ezer hale getirdiler. Sonra da çıktılar, ‘çayı da şekersiz içsinler’ diye akıl verdiler.
“Vatandaşın içine çıkacak halleri kalmadı”
Geçenlerde Van’da il başkanları, esnaf gezmeye çıkıyor. Genç bir esnaf lafı hiç dolandırmadan yüzüne, ‘perişanız ve bunun sorumlusu sizsiniz’ diyor. İl başkanı önce esnafı azarlamaya kalkıyor, sonra bakıyor pabuç pahalı, elini sıvazlayıp akıl veriyor. Esnaf bir kere daha tekrarlıyor: ‘Geçen sene 20 liraya aldığım terliği, şimdi 70 liraya alıyorum, sorumlusu sizsiniz.’ Gaziantep’te il başkanları esnaf geziyor, bir başka vatandaş da ‘hakkımı helal etmiyorum, etmiyorum, etmiyorum’ diye feryat ediyor. Vatandaşın içine çıkacak halleri kalmadı. Onlar milletin halini bilmese de görmese de millet sorumlunun kim olduğunu biliyor. Yediği ayazı unutmuyor.
“Bu ülkede toprak mı kalmadı?”
Çiftçimizi tarlasına gidemez hale getiren, toprağından koparan hükümetin bakanı, ‘Venezuela’da buğday yetiştireceğiz’ diye müjde veriyor. Sayın Bakan. Bu ülkede toprak mı kalmadı? Neden 11 bin kilometre ötede buğday yetiştirmeye kalkıyorsunuz? Bakan bunun nedenini şöyle açıklıyor: Beş milyon sığınmacı nedeniyle artan ihtiyaç ve yine ülkemizin refah seviyesinin artması…’ Devri iktidarlarında, çiftçilerimizin iki buçuk Trakya büyüklüğünde araziyi ekmekten vazgeçtiğinin farkında değil. Hükümetlerinin ödemediği destekler nedeniyle, her bir çiftçi ailesine faiz hariç 124 bin 736 lira borcu olduğunu anlaşılan kimse bu bakana söylememiş. Refaha gelince ucube cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin düğmesine basmalarından bu yana kişi başına gelirimizin 3 bin 43 dolar azalarak, 10 bin doların altına düştüğünü belli ki duymamış. Anadolu’nun ve Trakya’nın verimli toprakları, bu milleti yıllarca doyurdu. Şimdi doyuramıyorsa, bu sizin suçunuz.
“Kimsenin polisimize yumruk atması kabul edilemez”
İstanbul’da bir milletvekilinin polisimize yumruk attığı görüntüler kamuoyuna yansıdı. Polislerimiz kamu görevlisidir. Kendilerine verilen emre göre hareket eder. Bir sorun varsa, o sorun görev yapan polisle değil, ona emir verenlerdedir. Milletvekili ya da herhangi biri kimsenin polisimize yumruk atması kabul edilemez.
“Gelir endeksli senetler hiçbir derde deva olmaz”
Geçtiğimiz günlerde de eski model ‘gelire endeksli senetler’, sarayın yeni kurtuluş formülü gibi sunuldu. Oysa, yatırımcı kılavuzundan bu kağıtların getirisine baktığınızda, getirisinin, enflasyonun ve devalüasyonun çok altında kalacağı açık. Bu yüksek enflasyon ortamında bu haliyle gelir endeksli senetler hiçbir derde deva olmaz. Pansuman ya da aspirin tedavisi bile değildir.
Bu ay içerisinde Madrid’de NATO toplantısı yapılacak. Bu toplantıda NATO, önümüzdeki on yılda karşılaşacağı güvenlik sorunlarını tanımlayacak, bunlarla mücadele stratejisini belirleyecek. Buradan çıkacak stratejik konsept belgesinde, üye ülkeler arasında teröre karşı işbirliği mekanizmalarının, ülkemizin güvenlik endişelerini giderecek biçimde yer alması, mutlaka sağlanmalıdır.
“Oturduğunuz makamlar milletin hakkını hukukunu konuma makamıdır”
Bu arada Yunanistan’ın, uluslararası antlaşmalara aykırı olarak silahlandırdığı adalarla ilgili açıklamaları ve gelişmeleri izliyoruz. Sayın Genel Başkanımızın, yıllardır dile getirdiği, son olarak 1 Haziran 2022 tarihli açıklamasında da belirttiği gibi, işgal edilen ve silahlandırılan adalarla ilgili hükümetin atacağı akılcı adımları destekleyeceğiz. Oturduğunuz makamlar, sadece büyük büyük laflar söyleme makamı değildir; söylediğinizi yapma, milletimizin hakkını, hukukunu koruma makamlarıdır.
Öztrak, basın mensuplarından gelen sorulara da yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçme yaşının da kendi iktidarları döneminde düşürüldüğüne yönelik açıklamasının sorulması üzerine Öztrak, “Erdoğan anlaşılan Van’da her şeyi birbirine karıştırmış. Seçme yaşı 1995’te 18’e indirilmişti. Seçilme yaşı da 2006’da 25’e indirildi. Teklifin gerekçesinde Avrupa Konseyi standartlarına vurgu yapılıyordu. Bu düzenleme Meclis’in ezici çoğunluğunun kabul oyuyla, büyük bir uzlaşmayla kabul edildi. Sarayın hukukuna daha fazla önem veren Meclis Başkanı, Meclis hukukuna sahip çıkacak değil.” yanıtı verdi.
“Mansur Başkan işinin başındaydı”
“Ankara’da selin yaşandığı gün ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın Eskişehir’deki belediye başkanları toplantısında olması eleştirildi ve selin yaşanmasına mazgalların kapalı olmasının neden olduğu belirtildi. Yorumunuz olacak mı?” sorusunu Öztrak, şöyle yanıtladı:
“Mansur Başkanının Eskişehir’de olduğu doğru değil. Öğlen Mansur Başkan işinin başındaydı. Ankara’ya bir yılda yağan yağmurun yarısı bir günde yağdı. Bir afetti. Eskişehir’deki fotoğraflarda Mansur Başkan yok. Mazgallar kapalı değildi. Büyük bir afet yaşandı. 6670 olaya belediyemiz tarafından hızla müdahale edildi. Bugün de 1588 araç 5884 personel sahada çalışmaya devam ediyor. 2019 yılında Mansur Başkan iş başına gelene kadar sel yaşanın bölgelerin tamamına yakınında taşkın önleme projelerini yapmış belediye ama hiçbir yapım çalışmasına ve imalata girişmemiş. Onun yerine dinozor parkı yapmış. Oraya harcanacak paralar, bu projelere gerçekleştirmek için harcansaydı felaketin boyutları bu olmayabilirdi. Mansur Başkan döneminde 1045 km atık su ve yağmur suyu hattı yapılmış. Kendisinden önceki üç yılda 543 km yapılmış. Mansur Başkan döneminde 1 milyon 45 bin 331 km kanal inşaatı yapılmış, kendisinden önceki üç yılda 631 bin 235 metre kanal imalatı yapılmış. Kendisinden önce de iş başında olanlar Mansur Başkan kadar çalışmış olsaydı Ankara bu sıkıntıları yaşamazdı. Başkanımız alt yapıdaki bu açığı gidermek için elinden gelen her şeyi yapıyor.”
“Kendisi de anlamış erken seçim yapılacaktır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kasımda seçim yok” ifadesini kullanması ve sosyal medyadaki anketler için de, “Manipülasyon, aldırış etmeyin” demesine Öztrak, “Kimse kusura bakmasın. Bu yönetimin ipiyle kuyuya inilmez. Bundan öncemi seçimlerde ‘erken seçim yok’ deyip apar topar seçime gidilmişti. Ama ‘kasımda seçim yok’ diyorsa sarayın kibirlisi, bu önemlidir. Kasıma kadar bu işi götüremeyeceğini kendisi de anlamış daha erken seçim yapılacaktır. Anketlerle ilgili de manipülasyonu kendileri yapıyorlardı. Bugün anket sonuçlarına ‘manipülasyon’ diyorlarsa kaybedeceklerini anlamışlar.” dedi. (ANKA)