Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Takvimler 23 yıl öncesini gösteriyordu. Mandy Power adındaki genç kadın iki küçük kızı ve annesiyle birlikte Güney Galler’in en güzel yerlerinden biri olan Swansea Valley’in Clydach kentinde yarı müstakil şirin bir evde yaşıyordu. Dışarıdan oldukça samimi, sıcacık görünen bu ev Mandy Power ve ailesinin başına gelen o olaydan sonra yerini buz gibi bir soğukluğa bıraktı. Olaydan sonra hiç kimse Clydach’teki o evi satın almak istemedi. Her ne kadar içi ve dışı oldukça kullanışlı ve modern hale getirilmiş olsa da 175 bin sterlin (38 milyon 442 bin 14 türk lirası) değerindeki bu ev duyanların korkulu rüyası haline geldi.
Mandy Power, kızları Katie ve Emily ile birlikte evinin merdivenlerinde
34 yaşındaki Mandy Power, 80 yaşındaki annesi Doris, Mandy’nin küçük kızları Katie ve Emily, Kelvin Road’daki 9 numaralı beyaz yarı müstakil evde birlikte yaşıyordu. Oldukça huzurlu bir hayatları olan aile, Mandy Power’ın verdiği kararlardan dolayı yok oldu. Power ve ailesinin başına gelenler bugün hâlâ Galler’deki çözülemeyen en gizemli olayların başında yer alıyor. 27 Haziran 1999 tarihinde yaşanan vahşet herkes tarafından öyle bilinir oldu ki bölgeyi ziyarete gelen turistlerin bile duyduğu, merak ettiği ve üzerine fikir ürettiği gizemli bir vaka haline geldi. Peki 27 Haziran gecesi ne oldu? 23 yıl önce yaşananların sorumlusu kim? Mandy Power’ın evi neden satılamıyor?
ÇEKİÇLE ÖLDÜRÜLDÜLER
Gizemli olay 27 Haziran 1999’un erken saatlerinde Clydach kentindeki Kelvin Sokağı’nda, 9 numaralı evde gerçekleşti. 34 yaşındaki Mandy Power, yatalak annesi Doris Dawson ve kızları Katie ile Emily çekiçle dövülerek öldürüldüler. Cinayetten sorumlu kişi evi ateşe vererek kanıtları yok etmeye çalıştı ancak itfaiye görevlileri ev yanıp kül olmadan olay yerine gelerek müdahele etti. 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan bu olayın şüpheli listesi oldukça karmaşık. Mandy Power ve ailesini öldürdüğü iddia edilen kişi bölgede sevilmeyen, suç dosyası da oldukça kabarık olan David Morris’ti. İddialara göre Mandy Power ve David Morris’in bir ilişkisi vardı. 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan olay gecesinde Morris, Power’ı cinsel birliktelik konusunda zorlamış ve Power’ın isteksizliği Morris’i öfke nöbetine sevk etmişti. Gözü dönen Morris de evdeki herkesi öldürmüş ve evi yakmıştı. Başlarda katilin bu adam olduğu herkesçe kabul gördü çünkü David Morris’in agresif tavırları onu suçlamak için yeterliydi. Ancak kimse olayın derinlerinde yatan diğer bir ihtimali düşünmedi.
Mandy Power ve ailesinin cinayetiyle ilgili bu diğer ihtimal ise oldukça karmaşıktı. İddialara göre bu olayın sorumlusu bölgenin polis memurlarından Alison Lewis, kocası Stephen Lewis ve onun ikiz kardeşi Stuart Lewis’ti. Peki polis memurlarının bu cinayetle nasıl bir bağlantısı olabilirdi? Eski polis memuru olan evli ve iki çocuk annesi Alison Lewis ve Mandy Power aslında uzun süredir bir ilişki yaşıyordu. Ancak bu ilişki görünür değildi. Alison Lewis polis memurluğu sırasında bir intihar vakasına şahit olmuş ve yaşadığı olaydan sonra emekliliğini istemişti. Emekli polis Alison, kendini ragbiye adamış ve aynı dönemde dövüş konusunda da kendini geliştirmişti. Bu detayların bilinmesi olayı yorumlamak için önemliydi. Çünkü Mandy Power ve ailesi çekiçle darbe alarak, dövülerek öldürülmüştü. Alison’ın dövüş sanatlarında kullanılan çekiç gibi aletlerin kullanımında uzman olması ise ayrı bir soru işareti olarak yorumlanmıştı.
David Morris
ŞÜPHELİ LİSTESİ KABARIK
Alison’ın kocasının ve kocasının ikizinin olay günü sergiledikleri şüpheli tavırlar ve cinayet mahaline yakın yerlerde görülmeleri bu katliamı Lewisler’in gerçekleştirmiş olabileceği ihtimalini güçlendirdi. Cinayet günüyle ilgili aktarılan bilgiler arasında cinayet mahaline giden ilk polis memuru Stuart Lewis’ti. Lewis evin yarısı yanmış olmasına rağmen evde dört kişinin öldüğünden çok emindi. Alison Lewis’e cinayet saatinde nerede olduğu sorulduğunda ise kendisi sabah 09.00 civarında olaydan sonra Power’ın yanına geldiğini söylemişti ancak komşular sabah 06.00’da Alison’ı Mandy’nin evinde gördüklerine eminlerdi. Tüm bu kanıtlar da bu cinayeti Morris’in değil, Lewisler’in işlemiş olması noktasında oldukça ikna ediciydi. Olayın gerçekleştiği günlerde katilin David Morris olduğuna kesin bir şekilde kanaat getirilse de cinayetten 1 yıl sonra Alison ve Stephen Lewis yapılan araştırmalar sonucu şüpheli bulundukları için tutuklandılar, ancak sonunda delil yetersizliğinden serbest bırakıldılar.
Galler’de meydana gelen bu olay belgesellere de konu oldu. BBC tarafından 2020 yılında çekilen belgeselde eski şüpheli Alison Lewis’ten Mandy Power’ın eski eşine kadar herkes dinlendi. Mandy’nin ailesi her zaman doğru adamın cinayetlerden hüküm giydiğine inandığını belirtti. Mandy’nin eski eşi ve iki çocuğunun babası, Morris için verilen hükmün ‘doğru’ olduğunu söyleyerek 21 yıllık sessizliğini bozdu.
David Morris ise kendisine yönelik suçlamaları hiçbir zaman kabul etmedi. Hapishanede geçirdiği her gün hakkındaki iddiaların yalan olduğunu söyledi, katil olmadığını savundu. Morris’in yakınları ise yıllarca onun suçsuz olduğunu kanıtlamak için çabaladılar. 23 yıl boyunca her ne kadar mahkemenin kararına itiraz edilse de David Morris serbest bırakılmadı. Morris 2021 yılının Ağustos ayında 59 yaşında Worcestershire’daki Long Lartin Hapishanesi’nde hayatını kaybetti. Mandy Power, annesi ve iki kızını öldürenin kim olduğu aradan geçen 23 yıla rağmen hâlâ net olarak bilinmiyor. Bu olayın Galler bölgesinin çözülemeyen cinayet vakalarından biri olmasının sebebi, şaibeli durumların hiçbir zaman açıklığa kavuşmamış olmasından kaynaklanıyor.
KİMSE O EVİ ALMAK İSTEMİYOR
Vahşi olayın gerçekleştiği yere gelecek olursak, aynı aileden tam 3 neslin öldürüldüğü ev yangından sonra yetkililer tarafından onarıldı. Yenilemenin ardından hükümet verilerine göre, ev 2003 yılında 48 bin sterline (10 milyon 501 bin 89 türk lirası) satıldı. Ancak evin sahibi içinde yaşananlardan mıdır bilinmez bir türlü o evde mutlu olamadı ve evi satılığa çıkardı. Mandy Power ve ailesinin başına gelenler evin satılmasına gölge düşürüyor olacak ki aradan yıllar geçmesine karşın evin hikâyesini duyan müşteriler satın almak istemiyor, oldukları yerden adeta koşarak uzaklaşıyor.